Görmemizin net olması için ışığın kornea ve lenste düzgün olarak kırılması ve retinaya yönlendirilmesi gerekir. Işığın bu ortamlardan geçerken kırılmasına ‘refraksiyon’ denir. Bulanık görmenin sebeplerinden biri ışığın kornea ya da lenste uygun olmayan bir şekilde kırılarak hatalı fokus/netleme oluşmasıdır ki bu durum ‘refraksiyon kusuru’ ya da ‘refraksiyon hatası’ olarak adlandırılır. Miyopi, astigmatizma ve hipermetropi refraksiyon kusurlarıdır. Bu aşamada doktorunuzun reçete edeceği gözlükler ve kontakt lensler ışığın düzgün olarak retina üzerinde fokuslanmasını sağlar. Gözlük ve kontakt lensle yapılan bu düzenleme, korneanın şeklini değiştirmek suretiyle refraktif cerrahi aracılığıyla da gerçekleştirilebilir.
Miyop Göz
Miyopi toplumda yüksek bir oranda bulunur. Göz doktoru tarafından düzeltilmesi ve tedavisi kolay bir kusurudur. Miyopide göze giren ışık retinanın önünde odaklanır, bu da bulanık görmeye yol açar. Miyoplarda gözün ön arka uzunluğu fazladır ya da odaklama gücü fazladır.Miyopisi olan insanlar uzağı görmekte zorlanırken, yakını net görürler. Miyopisi olan bir insan sinemada alt yazıları okurken, dolmuş ve otobüslerin üzerindeki yazıları okurken zorlanır ve uzaktan gelen insanların yüzünü kolayca seçemez.
Miyopi neden oluşur
Miyopide göze giren ışık retinanın önünde odaklanır, bu da bulanık görmeye yol açar. Miyoplarda gözün ön arka uzunluğu fazladır ya da odaklama gücü fazladır. Miyopi ailesel olabilir. Çocuklarda ortaya çıkabilir, büyüdükçe artma ihtimali fazladır.
Miyopinin belirtileri nelerdir
Başağrısı, göz yorgunluğu, uzak mesafedeki nesneleri net görmede problem olması ve zorlanılması, gözleri kısarak net görmeye çalışmak miyoplarda görülebilir. Çocuklar okulda tahtayı rahat görememekten şikayet edebilirler, televizyonu yakından izleme eğilimindedirler.
Miyopim olduğunu nasıl anlarım
Miyopi tanısı, göz doktorunuzun yapacağı muayene sonucunda kesinleşir. Miyopisi olan hastalar her yıl göz muayenesinden geçmelidirler. Numaraların kontrolü dışında retina muayenesi de önemlidir. Retinada oluşan bazı anormallikler ve zayıflıklar miyoplarda sağlıklı topluma göre daha sık görülmektedir. Bunların erken teşhis ve tedavisinde düzenli muayenenin rolü tartışılmaz.
Miyopi nasıl tedavi edilir
Miyopi gözlük ya da kontakt lenslerle düzeltilebilir ya da refraktif cerrahi ile tedavi edilebilir. Ancak nadiren görülen çok yüksek numaralı ‘patolojik miyopi’ yani miyopi hastalığı denen durumda gözün çapı çok büyüktür ve miyopiye bazı retina problemleri de eklenmiştir. Bu yüzden patolojik miyopi hastalarının görmeleri belirli bir seviyeyi geçemez. Diğer kusurlarında olduğu gibi miyopinin tedavisinde aşağıdaki seçenekler mevcuttur:
1. Gözlük: Miyopide gözlük reçeteniz ‘-1.00’ örneğinde olduğu gibi eksi değerli olacaktır. Numara büyüdükçe lensin gücü artar.
2. Kontakt lens: Göz doktorunuz gözünüze uygun lensi size tavsiye edecek ve uygulayacaktır.
3. Refraktif cerrahi: Tedavinin bir diğer kısmı korneanın yapısının değiştirilmesi ilkesinde yola çıkan refraktif cerrahidir. Bu tedavi sonucunda amaçlanan hastanın gözlük veya kontakt lens kullanımından kurtulmasıdır.
Astigmat Göz
Astigmatizma gözlük, kontakt lens ya da refraktif cerrahi ile düzeltilebilen bir görme kusurudur. Toplumda çoğu insanda normal olarak bulunur. korneanın yapısı kabaca bir futbol topu gibi, küreye benzer. Bu yapı bir yumurta gibi oval olursa kusuruna yol açar. Astigmatizmada korneanın eğriliği düzgün değildir, bu yüzden göze giren ışık farklı bir kaç şekilde kırılır. Sonuçta görme bulanık ve dalgalı olur. Bir miktar astigmatizma hemen herkeste mevcuttur.
Astigmatizma neden oluşur
Astigmatizma kalıtsal olabilir ve doğumda mevcuttur. Nadiren göz kapaklarında bulunan kitlelerin yaptiği basınç sonucu oluşur. Uzun süre yakın mesafe işlerle uğraşanlarda daha sık görülebilir.
Astigmatizmanın belirtileri nelerdir
Astigmatizması olan insanlarda başağrısı, gözlerde yorgunluk ve ağırlık hissi, hem yakın hem uzak görmede bulanıklık, gözlerde yanma hissi, kaşıntı gibi belirtilere rastlanabilir. Tüm bu bulguların olması astigmatizmanız var anlamına gelmese de, birkaç şikayetin bir arada bulunması durumunda göz doktorunuza başvurunuz.
Astigmatizmam olduğunu nasıl anlarım
Astigmatizma tanısı, göz doktorunuzun yapacağı muayene sonucunda kesinleşir. Astigmatizma miyopi ve hipermetropi gibi diğer refraksiyon kusurları ile beraber görülebilir. Astigmatizmanın miktarı zaman içinde artabileceğinden, yıllık göz muayenesi uygundur.
Astigmatizma nasıl tedavi edilir
Astigmatizmanın büyüklüğü ne olursa olsun, gözlük ya da kontakt lenslerle düzeltilebilir ya da refraktif cerrahi ile tedavi edilebilir. Bir erişkinde ilave miyopi ya da hipermetropi yoksa ve düşük numaralı astigmatsa, herhangi bir şikayeti olmadığı sürece, gözlük kullanmak zorunda değildir. Ancak astigmatizması belirgin ya da yüksekse bu durumda tedavi için göz doktoru aşağıdakilerden birini önerecektir;
1. Gözlük
2. Kontakt lens: Astigmatlarda kullanılan kontakt lenslere ‘torik kontak lensler’ denilir. Göz doktorunuz gözünüze uygun lensi size tavsiye edecek ve uygulayacaktır
3. Refraktif cerrahi: Tedavinin bir diğer kısmı korneanın yapısının değiştirilmesi ilkesinden yola çıkan refraktif cerrahidir.Bu tedavi sonucunda amaçlanan hastanın gözlük veya kontakt lens kullanımından kurtulmasıdır.
Hipermetrop Göz
Hipermetropide göze giren ışık retina üzerine düşmeyip daha geriye odaklanır. Hipermetroplar genelde uzağı net görebilirken yakın mesafelerde zorlanırlar. Çocuklarda lensin odaklamasına (akomodasyon) yardımcı olan kaslar kuvvetli çalışır. Bu yüzden hipermetrop olsalar dahi uzağı da yakını da net görebilirler. Ancak ilerleyen yaşla beraber bu odaklama mekanizması zayıflar ve erişkin hipermetroplarda yakın görmede problem ortaya çıkabilir.
Hipermetropi neden oluşur
Hipermetroplarda gözün ön arka uzunluğu kısadır ya da odaklama gücü zayıftır. Hipermetropi genelde aileseldir. Doğumda çocuklarda belirli bir miktar hipermetropi olması doğaldır, çocuk büyüdükçe hipermetropi çoğunlukla azalır.
Hipermetropinin belirtileri nelerdir
Başağrısı, göz yorgunluğu, yakın mesafedeki objelere net görmede problem olması ve zorlanılması, okuma ve bilgisayar kullanma gibi yakın mesafeyi ilgilendiren işlerle meşgul olurken başağrısı ya da gözlerde ağrı ve yorgunluk oluşmasıdır.
Hipermetropim olduğunu nasıl anlarım
Hipermetropi tanısı, göz doktorunuzun yapacağı muayene sonucunda kesinleşir. Özellikle çocuklarda hipermetropi olduğunu anlamak için odaklama kaslarını zayıflatan damlaların kullanıldığı muayene yapılması şarttır.
Hipermetropi nasıl tedavi edilir
Hipermetropi gözlük ya da kontakt lenslerle düzeltilebilir ya da refraktif cerrahi ile tedavi edilebilir. Diğer kusurlarında olduğu gibi hipermetropinin tedavisinde aşağıdaki seçenekler mevcuttur:
1. Gözlük: hipermetropinin büyüklüğüne bağlı olarak, gözlüğünüzü devamlı ya da sadece okuma ve dikiş dikme gibi yakın mesafe işlerle meşgulken kullanabilirsiniz. Hipermetropide gözlük reçeteniz ‘+2.00’ örneğinde olduğu gibi artı değerli olacak, numara yükseldikçe lensin gücü de artacaktır.
2. Kontakt lens: Göz doktorunuz gözünüze uygun lensi size tavsiye edecek ve uygulayacaktır.
3. Refraktif cerrahi: Tedavinin bir diğer kısmı korneanın yapısının değiştirilmesi ilkesinde yola çıkan refraktif cerrahidir. Bu tedavi sonucunda amaçlanan hastanın gözlük veya kontakt lens kullanımından kurtulmasıdır.
40 yasin üzerinde, yasa bagli yakini görememe sorunudur. Gözlerimizin içindeki mercek sekil degistirebilen bir yapiya sahiptir. Gözlerimiz içindeki mercek bu özel yetenek sayesinde cisimler yakina geldiginde, siserek seklini degistirebilir ve görme kalitesini arttirir. Yakin görme bu sekilde gerçeklesmektedir. 40 yasindan sonra göz bu yetenegini yavas yavas kaybetmeye baslamaktadir.
Presbiyopi Neden Olusur?
Uzaktaki cismin yakina gelmesiyle beyine ulasan uyari degerlendirilerek göze iletiliyor. Burada gözün “silier cisim” denen bölgesinde kaslarin kasilip gevsemesiyle buna bagli lifler geriliyor yâda gevsiyor. Liflerin bu hareketi lensin incelerek yâda tombikleserek kiriciliginin artmasina neden oluyor. Yasa bagli olarak bu yetenegimizi kaybediyoruz.
Kesin olarak ispatlanamamis olsa da bu yetenegimizin yasa bagli olarak kaybedilmesi ile ilgili en yakin teori hücre yaslanmasi teorisidir. Bu teoride yasliliga bagli olarak saçimizin beyazlamasi gibi göz hücrelerimizin bu yetenegini kaybetmesidir. Bu yüzden bunu bir patolojik bir sorun olarak degil fizyolojik bir yaslanma olarak degerlendiriyoruz.
Presbiyopi yillara göre her insanda son derece standart bir sekilde artiyor. 40 yasindan sonra her 10 yilda bir, +1 numara büyüme gösteriyor. 50 yasinda +2, 60 yasinda ise +3 numara büyümüs oluyor. Ama burada ilginç bir durumla karsi karsiya kaliyoruz. Örnegin gözünüz -2 ise 40 yasinda buna +1 eklenir. Bu durumda yakini görmek için -1 numaraya ihtiyaç duyuyorsunuz. 50 yasina geldiginizde ise uzak için -2 numaraya ihtiyaç varken yakin gözlügüne ihtiyaç kalmiyor. Bu nedenle miyop olup da ‘Ben yakini çok iyi görüyorum’ diyen hastalarin yakini iyi görmelerinin nedeni iki rahatsizligin üst üste gelerek kusur azaltici bir etki olusturmasidir.
Presbiyopinin Belirtileri Nelerdir?
Presbiyopi hastalari cisimleri 50 cm. den daha yakina getirdiklerinde görmekte zorlanmaktadir. Bu nedenle cisimleri uzaklastirarak görebilirler.
Normalde iki göz aynı noktaya bakar.Beyin iki ayrı gözden aldığı görüntüyü birleştirerek üç boyutlu bir görüntü oluşturur.Bu üç boyutluluk hali derinlik duygusunun oluşmasını sağlar.
Gözlerimizin ikisi de karşıya baktığında normalde paraleldir.Şaşılık bu paralelliğin bozulduğu durumdur.Gözlerden biri tam karşıya bakarken;diğeri içe, dışa,sağa ,sola bakabilir.Bu sorun sürekli belirgin olabileceği gibi, sadece belli bir yöne bakmalarda da ortaya çıkabilir.
Gözlerden biri başka bir yöne baktığında beyine iki farklı görüntü gider.Bu durumda beyin şaşı gözden gelen görüntüyü yok sayacak ve sadece sağlam gözün ilettiği görüntüyü kabul edecektir.Bu da çocukta derinlik hissinin oluşmamasına neden olacaktır. Çocuklarda sağlıklı görme seviyesi her iki göz normal pozisyonda durduğu zaman ortaya çıkacaktır.
Nedenleri:
-Kalıtsal olabilir,
-Anne-baba’nın Akraba olması ( Kan Bağı çok uzaktan bile olsa!! )
-Gözü hareket ettiren kaslardaki anormallikler
-Gözlük ihtiyacı olduğu halde kullanılmaması,
-Zor Doğum,
-Annenin hamilelik sırasında bazı ilaçları kullanması
-Küçük yaşta geçirilen ağır ve ateşli hastalıklar
-Şiddetli düşme
-Down Sendromu veya beyin felci gibi durumlar
Tedavi:
Şaşılık tedavisinde amaç görmenin korunması, gözlerin tekrar merkez konuma getirilmesi ve normal görmenin sağlanmasıdır.
Gözlük verilir ya da cerrahi tedavi yapılabilir.
Erişkinlerde Görülen Şaşılık:
Kişinin çocukluğunda şaşılık öyküsü yoksa ve şaşılık, yetişkin yaşlarda ortaya çıktıysa;kişi, beyin tümörleri,myestania gravis,tiroid bezi hastalıkları,hipertansiyon,kalp damar hastalıkları?yönünde incelenmelidir.Göz kaslarını çalıştıran sinirin tahribi de buna neden olabilir.Tabi öncelik nedene yönelik bir tedaviyle bu durumun ortadan kalkmasıdır.
Şaşılıkta Cerrahi Tedavi:
Bu ameliyat erişkinlerde genellikle lokal anesteziyle yapılsa da çocukta genel anestezi altında gerçekleşir. Ameliyatların temel prensibi göz küresine yapışık kasların kuvvetinin azaltılması yada arttırılması veya yerlerinin değiştirilmesi esasına dayanır.Bu ameliyatta göz küresi yerinden çıkarılır , üzerinde ufak bir kesi yapılarak kaslara ulaşılır.Şaşılığın tipine göre kaslarda çeşitli pozisyon değişiklikleri yapılır.
Gerekiyorsa iki göze birden müdahale edilir.Ne yazık ki bazen vaka tekrarlar ve aynı ameliyat gene gerekebilir.
Kanama,enfeksiyon gibi ameliyat sonrası tehlikelerin gerçekleşmediği durumlarda hasta 1-2 günde günlük yaşamına döner.
Şaşılıkta beyin, iyi gören gözden gelen görüntüyü kabul eder ve kötü gören taraftan gelen görüntüyü yok sayar. Bu da kayan gözde, görmenin azalmasına yani göz tembelliğine neden olur.
Üveit gözün uvea tabakasının iltihabıdır.Uvea tabakası üç bölümden oluşur. İris (gözün renkli kısmı) siliyer cisim, koroid (gözün damar tabakası) tabakası. Bazen iltihapları yerleşim yerlerine göre 2 gruba ayrılır;
1-) Ön Üveit (anterior üveit): Önde irisin ve siliyer(kirpiksi) cismin ön bölgesinin iştirak ettiği
iltihaplar.
2-) Arka Üveit (posterior üveit): Arka bölgede koroid ve bazen de retinanın tutulduğu iltihaplar. Gözün iç kısmını tutan bir hastalık olduğu için görme kaybına yol açabilir.Doğru tanı ve erken tedavi ile görme korunabilir.
ÜVEİT KİMLERDE GÖRÜLÜR ?
• Hastaların %30-40’ında üveitin nedeni bulunamaz. Üveit yapabilen hastalıklar aşağıdadır.
• Behçet hastalığı
• Enfeksiyonlar (bakteri, virüs, parazit ya da mantarlar) başka bölgelerden göze yayılabilir; tüberküloz,
sifilis (frengi), herpes, toxoplazmoz, v.b.)
• Göz travması
• Otoimmün reaksiyon (bağışıklık sistemi hastalıkları), romatizmal hastalıklar, ülseratif kolit.
ÜVEİT BELİRTİLERİ NELERDİR?
• Gözağrısı,
• Bulanık görme,
• Kamaşma, ışığa hassasiyet,
• Kırmızı göz,
• Göz yaşarması,
• Görme alanında oluşan lekeler.
Üveit hastalığı bazı durumarda hiç belirti olmaksızın yalnızca muayenede saptanabilir
ÜVEİT TANI VE TETKİK YÖNTEMLERİ NELERDİR?
• Hastanın belirtileri fark ederek doktora başvurması
• Hastanın göz doktoru tarafından muayenesi
• Üveitle ilgili olabilecek hastalıkların tetkikleri (kan testleri, radyolojik muayene, iç hastalıkları
muayenesi vs.) gerekir.
ÜVEİT’te ERKEN TANI NEDEN ÇOK ÖNEMLİ?
Acilen tedaviye başlanırsa görme korunabilir ya da tekrar kazanılabilir!
ÜVEİT NASIL TEDAVİ EDİLİR?
• Neden olan hastalık varsa onun tedavisi
• Güneş gözlükleri yardımcı olacaktır
• Aktivite genellikle kısıtlanmaz. Fakat görme, hastalık veya tedavide kullanılan gözbebeğini büyüten
damlalar nedeniyle azalmış ise araba kullanmak ve dikkat gerektiren işler yapmak sakıncalıdır.
• Diyet : Özel bir diyeti yoktur. (ancak tedavi için kortizon verilmişse tuzsuz diyet uygulanır.)
• Göz doktorunun tedavisi
• İlaçlar : Göz damlaları, kortizonlu tabletler ve iğneler
• Bağışıklık sisteminin çalışmasını değiştiren ilaçlar
• Enfeksiyon ya da ÜVEİT’e neden olan hastalığın tedavisiyle de bir miktar iyileşme görülebilir.
• Hastaların sık ve iyi izlenmesi çok önemlidir, çünkü bazı önemli bulgular izleme sırasında ortaya
çıkabilir. Bu da tanı ve tedavi açısından yapılabilecek değişiklikler için önemlidir.
ÜVEİT TEDAVİSİNİN BAŞARISI NASILDIR?
• Erken tanı,
• Doğru tedavi,
• Sık ve iyi izleme,
• Mükemmel hasta-hekim uyumu ile görme kurtarılabilir!
Göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam zarın iltahabına konjonktivit denilmektedir. Yazın yaygın görülen bir bakteri tipi olan klamidyaların yol açtığı enfeksiyonlardır. Klamidya enfeksiyonlu kişilerin yüzdüğü ve klorlanması yetersiz bir havuzda yüzen kişiler veya klamidyalı birinin kullandığı havluyu kullanan kişiler havuz konjonktiviti kapabilirler. Bakteriyel göz nezlelerinin diğer bir kaynağı da kontakt lens kullanımıdır. Özellikle lensin altına kaçan tozlar kornea üzerinde de bakteriyel enfeksiyon ve ülserlere sebep olabilir.
Konjoktivit Neden Oluşur?
Konjonktivit oldukça bulaşıcı bir enfeksiyondur. Virüsün kuluçka süresi çok kısa olup virüsü aldıktan 24-48 saat içerisinde hastalık meydana gelebilmektedir. Enfekte kişilerle temas, yüzme havuzları, kaplıcalar en önemli bulaşma sebebidir.
Konjonktivit Belirtileri
Konjonktivit’in başlıca belirtileri; Gözde ışığa karşı hassasiyet, sulanma, çapaklanma, kızarıklık, kaşıntı, batma, şişliktir. Bu belirtiler görüldüğünde en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine gidilmelidir.
Konjonktivitten Korunmak İçin
Göz iltihabı olarak da bilinen konjonktivit hastalığından korunmak için basit sağlık kurallarına uymak çok önemlidir. Eller sürekli yıkanmalı, enfekte kişilerin eşyaları kullanılmamalı. Havuzların bakımları titizlikle yapılmalı, enfekte kişilerin havuza girmemeli. Ayrıca ortak kullanılan her yer (ulaşım araçları dahil) düzenli olarak dezenfekte edilmelidir. Hijjenik lens kullanımı çok önemlidir. Lensler eller yıkandıktan sonra takılıp çıkartılmalı ve her defasında lens solüsyonu yenilenmelidir.
Konjonktivit Tedavisi
Zamanında ve doğru antibiotik tedavisiyle bu göz enfeksiyonu iyileşebilmektedir.
Kuru göz, gözün yeteri kadar gözyaşı üretmediği durumlara ya da gözyaşının normal kimyasal içeriğe sahip olmadığı durumlara denir.
Kuru göz hastalığının bir diğer adı ‘keratoconjunctivitis sicca’olarak kullanılmaktadır
Normalde gözünüz 2 tip gözyaşı üretir:
•Yağlayıcı gözyaşı, her zaman üretilir. Gözün yaşlı ve temiz olmasını sağlar, enfeksiyonu engeller. Gözyaşı film tabakası su, mukus ve yağ katmanlarından oluşur. Bu katmanlardan birisi normal olmadığında göz kuruluğu oluşur. Genellikle sulu katman çok ince olur.
• Acı, tahriş (duman ya da toksik kimyasallardan kaynaklanan), ya da bir duygu hissedildiğinde refleks gözyaşı üretilir. Gözlerinizde yeterince yağlandırıcı gözyaşı olmamasından kaynaklanan kuru göz durumlarında bile salgılanır ve gözleriniz normalden daha çok yaşarabilir.
Kuru gözün nedenleri şunlardır:
• Yaşlılık.Yeterince gözyaşı üretememeniz ya da gözyaşınızın niteliğinin düşük olması.
• Çevresel faktörler. Kuru havanın gözlerinizin kurumasına sebep olması.
• İlaçlar. Bazı ilaçların vücudunuzun yağlandırıcı gözyaşı üretme yeteneğini azaltması.
• Yetersiz A vitaminialımının gözyaşı üretimini azaltması
•Kollajen doku hastalıkları. Artrit türleri, sjögren sendromu, sistemik lupus eritematosus (SLE), leukemia ve Stevens-
Johnson sendromu gibi bazı hastalıkların gözyaşı üretimini azaltması
• Göz kapağı problemi. Göz kapağınızda bir değişikliğin meydana gelmesi nedeniyle gözünüzü düzgün olarak kapayamamanız.
• Yanıklar. Kimyasal yanıklar ya da ısı yanıkları yağlayıcı gözyaşınızın niteliğini değiştirebilir.
Kuru göz bazen hiçbir görünür neden yokken oluşur.
Belirtiler şunlardır:
• Gözlerinizde kaşınma, kumlanma, yanma (gözünüze bir şey kaçtığında hissettiğiniz gibi) hissetmeniz. Bu his; okuma, otomobil kullanma, tv izleme, ya da monitöre bakarken gözlerinizi daha az kırpmanızdan dolayı kötüleşebilir.
• Gözün fazla yaşarması,
• Gözlerinizdeki mukus iplikleri oluşması,
•Gözlerinizi kırptığınızda, kapadığınızda ya da gözlerinize gözyaşı damlası damlattığınızda düzelen bulanık görme problemi olarak sayılabilir.
Nasıl Teşhis Edilir ?
Doktorunuz gözlerinizi muayene eder ve şu konularda sorular sorar:
•Belirtileriniz
•Çevreniz
•Genel sağlığınız
•Aldığınız ilaçlar
Sorulara vereceğiniz cevaplara göre, doktorunuz, aşağıdakiler gibi başka testlere ihtiyacınız olup olmadığına karar verir:
• Schirmer testi (bir parça filtreli kağıt, göz kapağınızın ucuna gelecek şekilde yerleştirilir ve ürettiğiniz gözyaşı yaşı miktarı test edilir.)
•Fluorescein veya rose bengal boyama (doktorunuzun, gözünüzün yüzeyindeki problemleri görebilmesini sağlayan göz damlalarını kullanması) yöntemi
Nasıl Tedavi Edilir ?
Kuru gözün tedavisi yoktur.Ancak, rahatsızlığınızı en aza indirebilecek ve gözlerinizi koruyabilecek birçok tedavi seçeneği vardır. Doktorunuz size gündüzleri yapay gözyaşı denen göz damlalarını, geceleri de benzer faydayı sağlayan merhemleri kullanmanızı tavsiye edebilir.
Eğer bu ürünler işe yaramazsa doktorunuz şu tedavi yöntemlerini tavsiye edebilir:
•Punktumu (Alt ve üst göz kapağı iç kenarlarında yer alan ,yaklaşık 0,3 mm çapındaki, göz yaşı
kanallarının başlangıcını oluşturan küçük açıklıklar) geçici ya da sürekli olarak kapayan tıkaçların
kullanılmasıyla yağlayıcı gözyaşları tam olarak kullanılabilir.
•Lazer tedavisi ya da küçük ameliyatlarla punktumun kalıcı olarak kapatılması yöntemi,
•Steroid veya cyclosporine içeren göz damlaları kullanıp kuruluğu azaltarak gözlerin daha fazla ve
daha iyi gözyaşı üretmesinin sağlanması,
•Göz kapaklarınızdaki tahrişi azaltmak ve daha iyi gözyaşı üretmenizi sağlamak için ılık kompres
(gözün üstüne konan ılık, nemli bezler) uygulamak olarak sayılabilir
Kendime Nasıl Dikkat Etmeliyim ?
•Eğer kuru göz belirtileriniz varsa doktorunuza danışın.
•Kuruyan gözlerinizi kontrol altında tutmak için doktorunuzun tavsiyelerine uyun.
•Gözlerinizi en azından 2-3 yılda bir düzenli olarak kontrol ettirin.
•Koruyucu madde içermeyen göz damlaları kullanınız.
•Mümkün olduğu kadar çok temiz hava alınız.
•Çalışma ortamınızın yeterli neme sahip olmasını sağlayınız.
•Klimalı ortamlardan sakınınız.
•Yeterli düzeyde sıvı tüketiniz.
•Sigara içmeyiniz
Gözün en ön kısmında yer alan saydam tabaka olan korneanın ilerleyici incelme ve sivrileşmeye giden, sebebi bilinmeyen bir hastalığıdır. Toplumda görülme sıklığı 1 / 2000’dir. Genetik yatkınlığın yanında özellikle çocukluk çağında vernal (bahar) konjuktiviti geçirenve gözünü ovuşturarak kaşıyan çocuklarda keratokonus görülme sıklığı fazladır.
Gizli Keratokonus
Gizli Keratokonus bulunan hastalarda;
• Miyop astigmat değerlerinin gitgide artması,
• Gözlükle de görme keskinliğinde artmama durumlarında keratokonus açısından sorgulanmaları gerekir.
Gizli keratokonusu olan hastaların durumu genellikle göz tembelliği olarak değerlendirilebilir ve klinik olarak yanıltıcı olabilirler. Ancak korneal topografi tetkiki tanıya yardımcı olabilir. Bazı keratokonuslu olgularda korneal dikleşme, kornea transplantasyonu (nakli) gerektirecek kadar hızlı seyredebilir. Keratokonus genellikle ergenlik döneminde başlayarak 20 – 40 yaşlar arasında ilerleme gösterir. 40 yaşından sonra çoğu olguda durağanlık gösterir.
Keratokonus nasıl tedavi edilir ?
Keratokonus tedavisinin hastalığın aşamasına bağlı olan tedavi şekilleri vardır. Bunlar,
• Kontakt Lens uygulaması, (Sert lens, yarı sert lens)
• Kornea içi halka,
• UV Crosslinking,
• Kornea nakli (Keratoplasti) olarak sayılabilir.
Kontakt Lens uygulaması
Keratokonusta yarı sert tipte kontakt lens ile iyi bir görme elde edilebilir. Ancak hastanın kontakt lens kullanmaya istekli ve bulunduğu ortamın hijyenik koşullarının uygun olması gerekir. Bu şartlar altında kornea – kontakt lens uyumu sağlanırsa hasta uzun yıllar boyunca bu şekilde hayatını sürdürür.
Kornea içi halka tedavisi
Kontakt lens kullanamayan ya da gözüne kontakt lens uymayan hastalarda ve keratokonusun ileri döneminde değilseler kornea içi halka uygulaması iyi bir alternatiftir.
UV Crosslinking tedavisi
Yukarıda bahsedilen tedaviler arasında göze dokunulmadan sadece ışın gönderilerek uygulanan tek tedavi yöntemi crosslinking tedavisidir. Keratokonus hastalarında incelmiş ve dışbükeyliği artmış kornea tabakasına, riboflavin damlatıldıktan sonra yaklaşık yarım saat – 1 saat kadar UV-A ışını gönderilir. Bu tedavi sonrasında kornea tabakası güçlendirilir. Gözlük numarasında artma şikayeti ile başvuran keratokonus hastalarında, crosslinking sonrasında artmanın durması yanında, varolan numaralarında da azalma olması da beklenir.
Kornea Nakli (Keratoplasti)
Keratokonus hastalığının son döneminde başvurulan tedavi yöntemi kornea nakli yani keratoplastidir. Keratoplasti; Halk arasında göz nakli olarak da bilinen, ama esas olarak gözün yalnızca çeşitli hastalıklar sonucu bozulmuş olan en ön saydam tabakasının sağlıklı doku ile değiştirildiği cerrahi bir işlemdir.